

Arabesk müziğin unutulmaz sesi Bergen’in hayatını anlatan bu film, sanatçının şöhretin zirvesine tırmanırken yaşadığı acı dolu hikâyeyi tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. 1959 yılında Mersin’de, yedi çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak dünyaya gelen Belgin, çocuk yaşta anne ve babasının ayrılığıyla hayatın zorluklarıyla tanışır. Ankara’da annesiyle birlikte sürdürdüğü zorlu yaşam, onun ruhunda derin izler bırakırken, konservatuar başarısı ve müziğe olan tutkusu en büyük umudu olur. Belgin, yeteneği sayesinde kısa sürede keşfedilir ve sahne adı Bergen olarak ışıl ışıl parlamaya başlar. Ancak kaderin ona hazırladığı zorluklar peşini bırakmaz. Adana’da başladığı müzik kariyerinde, sahneye ve hayallerine tutunmaya çalışırken Halis Serbest’le tanışır. Büyük bir aşkla başlayan bu ilişki, kısa sürede Bergen’in hayatını karanlığa sürükleyen bir kâbusa dönüşür. Evliliğinde maruz kaldığı şiddet ve baskı, onu hayattan koparma noktasına getirir. Halis Serbest’in kezzap saldırısı sonucu bir gözünü kaybeden Bergen, tüm acılarına rağmen sahnelere geri dönerek müziğiyle milyonların kalbinde taht kurar. Ne var ki, şöhretin zirvesindeki bu güçlü kadın, sürekli tehdit ve korkuyla yaşamaya mahkûm edilir. Yaşadığı trajedilere rağmen mücadeleyi elden bırakmayan Bergen, sonunda özgür bir hayata adım atacağına inanırken, bir yolculuk sırasında Halis Serbest’in silahlı saldırısına uğrar. Henüz 30 yaşındayken hayatını kaybeden Bergen, sadece arabesk müziğin kraliçesi değil, aynı zamanda bir trajedinin sessiz çığlığı olarak da hafızalara kazınır.