

2011 yapımı dram ve romantik filmidir. Mert adında bir genç adamın yaşamındaki karmaşık aşk ilişkilerini ve hayatında yaşadığı büyük değişimleri anlatıyor. Mert, uzun yıllar Amerika’da okumuş ve çalışmıştır. Şirketin Türkiye yöneticisi olarak İstanbul’a dönen Mert (Engin Altan Düzyatan), burada yakın arkadaşları Bora (Tuğrul Tülek) ve Bora’nın eşi Aylin (Ahu Yağtu) ile birlikte bir tekne turuna çıkar. Göcek’te bu keyifli tatile, Mert’in sevgilisi Dilek (Zeynep Özder) de katılır. Ancak, bu huzurlu tatil bir gün aniden değişir. Tekneye, İstanbul’un en varlıklı ailelerinden birinin kızı olan Deniz (Berrak Tüzünataç) gelir. Deniz’in alaycı ve özgür ruhlu tavırları, Mert’i derinden etkiler. O güne kadar hep ailesinin çizdiği yolda ilerleyen, düzenli ve planlı bir yaşam süren Mert, bu ani karşılaşma ile kendini sorgulamaya başlar ve hayatında yeni bir sayfa açar. Deniz’e olan bu beklenmedik ilgisi, Mert’in düzenli ve tutarlı yaşamını alt üst eder. Mert, Dilek’i unutup Deniz’e aşık olur. Bu durum, Mert’in hayatında büyük değişikliklere ve ilişkilerde karmaşıklığa yol açar. Tutarlı bir yaşam sürdürmeye alışmış olan Mert, kendisini tamamen yeni bir dünyanın içinde bulur. Mert’in annesi Rana Hanım da (Vural Çelik) hikayenin önemli bir parçasıdır. Oğlu Mert’e olan derin sevgisi ve onun hayatındaki bu büyük değişikliklere olan tepkisi, hikayenin duygusal yanını oluşturur. Mert’in hayatındaki bu yeni aşk, sadece onun değil, çevresindeki herkesin hayatında büyük değişimlere neden olur. “Bir Avuç Deniz”, bir avuç denizin gerçekten bir deniz olup olmadığını öğrenmek için, kişinin kendi iç dünyasında yaptığı uzun ve zorlu bir yolculuğu anlatıyor.