


Hildegart, annesi Aurora’nın büyük planlarının merkezindedir. Aurora, kızını hem kadın haklarının öncüsü olacak bir deha hem de cinsellik konusunda cesur bir lider olarak yetiştirmeye adar. Ancak Hildegart 18 yaşına geldiğinde, hayatını annesinin çizdiği sınırların ötesinde yaşamaya başlar. Abel Vilella ile tanışması, ona yepyeni bir duygusal dünyanın kapılarını açar ve özgürlük arzusunu daha da körükler. Bu durum, Aurora’nın tüm kontrolünü kaybetme korkusuyla sert bir mücadeleye dönüşür. Hildegart’ın kendi yolunu çizme çabasıyla, Aurora’nın onu kaybetmemek için her şeyi göze aldığı bu hikaye, aile bağları ve özgürlük arasında sıkışmış bir dram sunuyor.